Uşak Atatürk Kültür Merkezi'nde iş insanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen Çavuşoğlu, Türk devletlerinin tarih boyunca, "devlet ve millet olarak el ele birlik sağladığında" güçlendiğini belirtti.

Uşak'ın çok farklı medeniyetlerin beşiği ve Selçuklu ile de Türkmen diyarı olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, bu güzel şehrin Kurtuluş Savaşı'nda çok önemli rol oynadığını ifade etti.

"Devlet ve millet olarak her zamankinden daha fazla el ele olmamız gereken bir dönemdeyiz." diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Çünkü dünyada zorluklar var. İster istemez bu zorluklar hepimizi etkiler. Pandemi döneminde dünyanın gerek ekonomik dengesinin gerekse sosyal dengesinin bozulduğunu gördük. Halen etkisi devam ediyor. Ekonomik krizlere neden oldu. Önce talep sorunu oldu daha sonra talep patlamasıyla beraber salgın döneminde kapanan iş yerleri, işletmeler ve üretim merkezleri yüzünden arz sıkıntısı oldu. Bunun etkisini halen görüyoruz. Tam ekonomi rayına giriyor derken dünya ekonomisi tekrar canlanıyor derken Rusya savaşı patladı."

Bakan Çavuşoğlu, geçen yıl tüm dünyada ekonomik canlılık yaşanırken Türk ekonomisinin yüzde 11 büyüdüğünü hatırlattı.

Birlik ve beraberliğe çağrı

Türkiye'nin şimdi yanı başındaki savaşı durdurmak için çaba gösterdiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Şu coğrafyamıza bir bakın. Balkanlar, Suriye, Yemen ve Kafkasya'da Azerbaycan'ın zaferiyle sonuçlanan savaş. Çatışmaların büyük bölümü bizim coğrafyamızda, yüzde 60'ı İslam dünyasında. Terör konusunda çifte standart ortada, İslam düşmanlığı, ırkçılık, kendisinden olmayana yönelik nefret artıyor. Bu sadece bizi de etkilemiyor, o ülkelerin istikrarını da etkiliyor. Ramazan ayında İslam düşmanlığının, ırkçılığın ne kadar arttığını görüyoruz. Terörde de çifte standart var. Bu sorunlarla mücadele etmek için güçlü olmamız gerekiyor. Bugün Ukrayna savaşı ve etrafımızda yaşananlar bir kez daha gösterdi ki biz başkalarının merhametine bırakılacak bir millet değiliz. Güçlü olmamız gerekiyor, kendi gücümüzün olması gerekiyor. Kimseye güvenemezsiniz. Güçlü olmak için de birlik, beraberlik lazım."

Krizlerin ortaya çıkardığı fırsatlar

Dünyada sorunlar, krizler, savaşlar, ırkçılık ve salgınla birlikte ortaya çıkan sorunlar olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, tüm problemlerin ülkelerin, milletlerin, insanların, girişimcilerin önüne fırsatlar koyduğunu aktardı.

Fırsatları değerlendirmek için güçlü bir altyapı ve vizyona sahip olmak gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bugün Rusya üzerinden özellikle lojistik olarak taşınmayan ürünler nereye yöneldi? Türkiye'ye, buradan Balkanlar'a, Doğu Avrupa'ya. Yıllardır biz birçoğunun eleştirdiği bu otobanları, köprüleri, tünelleri, bu demiryollarını yapmasaydık, bu limanları inşa etmeseydik bu fırsatlardan yararlanabilir miydik? Havaalanlarını inşa etmeseydik Türkiye bir merkez, bir transit ülke denebilir miydi? Altyapınızla her şeyinizle güçlü olmanız gerekiyor." dedi.

Çavuşoğlu, dünyada yaşanan sorunların tartışılması sırasında uluslararası sistemlerin yetersizliğinin ortaya çıktığını belirtti.

Uluslararası sistemlerin kendisini güncelleyemediğini ve reforma ihtiyacı olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Dünya 5'ten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür mottosuyla Sayın Cumhurbaşkanımız bunu tüm dünyada anlatıyor." diye konuştu.

Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bir taraftan bu sistemi eleştirirken bir taraftan inisiyatif almamız lazım. Savaşları durdurmak için, barışı tesisi etmek için inisiyatif. Bunu yapabilmek için de dengeli, adaletli olmak lazım. İnsani konularda hassas olmak lazım. Girişimci ve insani dış politikanın ön plana çıkması lazım. İşte Rusya Savaşı, Ukrayna Savaşı. Bu savaşta Türkiye'den başka her iki tarafta da eşit şekilde ilişkilerini yürüten ama bunu yaparken de ilkeli davranan, bunu yaparken de doğruya doğru, yanlışa yanlış diyen, Rusya'nın saldırısını kabul etmeyen, hemen 'Savaştır.' diyerek Montrö Sözleşmesi'ni harfiyen uygulayan, ama diğer taraftan da 'Bu savaşı artık sonlandırmamız lazım.' diyerek liderler düzeyinde, dışişleri bakanları düzeyinde, müzakereciler düzeyinde bu denli işin içinde olabilen başka bir ülke var mı? Recep Tayyip Erdoğan bu kadar güçlü bir lider olmasa bu dostlukları bugüne kadar inşa etmese böyle bir rol üstlenebilir mi? Onun çalışma arkadaşları bizler bunu yapabilir miyiz, bir araya getirebilir miyiz? Biz demiyoruz ki 'Her şeyi biz çözeceğiz.' Ama samimi çaba sarf etmemiz lazım."

Çavuşoğlu, köklü bir devlet anlayışının yeni nesilleri olduklarını, gelecek sene Cumhuriyet'in 100. yılının, Türk hariciyesinin ise 500. yılının kutlanacağını vurguladı.

"Yeniden Asya" projesi

Dünyadaki güç dengelerinin değiştiğini, güç merkezinin Asya'ya kaydığını, Afrika'nın uyandığını, Latin Amerika gerçeğinin ortaya çıktığını ifade eden Çavuşoğlu, ekonominin, üretimin de bu değişime göre konumlanması gerektiğini söyledi.

Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Ekonominin gücü Asya'ya kayıyorsa 'Yeniden Asya' diyerek bizim oraya güçlü bir şekilde, bütüncül anlayışla dönmemiz gerekmez mi? Biz ilk defa mı Asya'da varız? Bizim köklerimiz Asya'da ama şunu da kabul edelim ki geçmişte tek yönlü politikalar izlediğimiz için bazı bölgeleri ihmal etmişiz. O nedenle 'Yeniden Asya' anlayışıyla şu anda tüm Asya ülkeleri ve Asya'daki örgütlerle birlikte 942 projeyi hayata geçiriyoruz."

Türkiye'ye güvenen mazlumların olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Bu beklentileri karşılamak için güçlü olmamız lazım değil mi? İşte Filistin'de tekrar ramazan geldi, problemler başladı. 400'e yakın insan Batı Şeria'da ve Mescid-i Aksa'da yaralandı. 18 Filistinli kardeşimiz öldü. Dünyada mazlum toplumlar var, bunların da tek beklenti içinde olduğu ülke Türkiye. Dik duruş için de güçlü olmamız gerekiyor."

Çavuşoğlu, Türkiye'nin hem sahada hem masada olduğunu, sert ve yumuşak gücünü kullandığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Yeri geldiği zaman sahada sert gücümüzü kullanmamız lazım. İşte Irak'ın kuzeyinde terör örgütlerine yönelik başlattığımız operasyon, yani bir boyutu. Şehitlerimiz de var, Allah rahmet eylesin. Ama sınırımızın ötesinde bu mücadeleyi vermezsek yarın kendi topraklarımızda bunlarla savaşmak zorunda kalacağız. Bu mücadeleyi vermek zorundayız."

Türkiye'nin diplomatik misyonları

Türkiye'nin diplomatik misyonlarıyla her yerde bayrağını dalgalandırdığını ifade eden Çavuşoğlu, bu misyonların iş insanlarının, sivil toplum örgütlerinin, vatandaşların, milletin hizmetinde olduğunu vurguladı.

Ukrayna'da savaş ortamında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını güvenli şekilde tahliye ettiklerini ifade eden Çavuşoğlu, "Bizim görevimiz onları güvenli şekilde tahliye etmek. 17 binden fazla vatandaşımızı tahliye ettik. Dönmek isteyen herkesi, hemen hemen yüzde 99'unu ülkemize getirdik güvenli şekilde çok şükür. Ama bunları hiçbir zaman şova dönüştürmüyoruz. Bunlar bizim görevimiz. İmkanlarımız olmasa yapamayız, tahliye edemeyiz. 7 bin civarında kardeş ülkelerin, özellikle Türk devletlerinin vatandaşlarının tahliyesini de aynı şekilde yaptık. Ahıska Türklerini ve Kırım Tatarlarını getiriyoruz, 4 bin civarında getirdik, şimdi Ahıska Türklerinden 2 bin kişiden fazla liste geldi. Onları da tahliye ediyoruz. Gerek Rusya gerek Ukrayna üzerinden, Romanya ve komşu ülkeler üzerinden. Getirmemiz lazım. Güçlü devlet vatandaşını geride bırakmaz, yalnız bırakmaz. O yüzden konsolosluk işinde de kendimizi geliştiriyoruz." diye konuştu.

Bakan Çavuşoğlu, devlet ve millet el ele verdiğinde büyük işler başaracağını, millete güvendiklerini dile getirdi.

Çavuşoğlu'nun konuşmasının ardından program basına kapalı devam etti.

Programa, Uşak Valisi Funda Kocabıyık, AK Parti Uşak Milletvekilleri Mehmet Altay ve İsmail Güneş, Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş, İl Jandarma Komutanı Albay Murat Kılıç, İl Emniyet Müdürü Mesut Gezer, AK Parti İl Başkanı Fahrettin Tuğrul, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve iş insanları katıldı.

Daha sonra Çavuşoğlu, Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın'ı makamında ziyaret etti.